PAZAR
Loncalar
Gruplar
Medya
Ana Sayfa
Neler yeni
Son aktivite
Yazarlar
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Minecraft Sunucuları
Hub (Çok Oyunlu) Sunucular
SkyBlock Sunucular
Faction Sunucular
Survival Sunucular
Towny Sunucular
ConConCraft Sunucular
Modlu Sunucular
RPG Sunucular
BoxPvP Sunucular
BoxMining Sunucular
BedWars Sunucular
PvP Sunucular
Anarşi Sunucular
Mağaza
Reklam Paketi Satın Al
Üyelik Satın Al
Wiki
Kurallar
Madalyalar
İfadeler
Yönetim Ekibi
İletişim
Çekiliş
Özel Bildirimler
Ekibimize katıl!
Moderatör ve editör olmak için başvurularını bekliyoruz.
Başvuru yapmak için tıkla !
8 Aralık 2024
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni yıl fırsatları M-TR.NET reklam ve üyelik paketlerimizde
%50 İNDİRİM
fırsatını kaçırma!
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Forumlar
Diğer
Kitaplar
Hikayeler
Gezgin Şehmuz İznik'te - Serdar Yıldırım
Konuya cevap cer
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Mesaj
<blockquote data-quote="Serdar50" data-source="post: 727" data-attributes="member: 290"><p>GEZGİN ŞEHMUZ İZNİK'TE</p><p>Gezgin Şehmuz bir gün İznik'e gitmiş. İznik sokaklarında bir süre dolaştıktan sonra göl kıyısına gelmiş. Atını bir ağaca bağlayıp, kıyıdaki büyük taşların bulunduğu yere gidip oturmuş. Aradan yarım saat geçmiş geçmemiş, suyun içinde bir deniz kızı peydah olmuş. Gezgin Şehmuz şaşırmış, şimdi bu deniz kızı da neyin nesi, diye düşünmüş.</p><p>Deniz kızı: " Selam Gezgin Şehmuz, nasılsın? " deyince Gezgin Şehmuz daha çok şaşırmış. Öyle ya hadi gölden deniz kızı çıktı, bu olabilir gibiymiş ama deniz kızının kendisine adıyla hitap etmesi olacak şey değilmiş. Nereden tanıyormuş ki, bu deniz kızı Gezgin Şehmuz'u? </p><p>Gezgin Şehmuz kendini toparlayıp şöyle demiş: " Sağ ol güzel deniz kızı. İyiyim de şu anda epey şaşkın durumdayım. Ben deniz kızlarının sadece masallarda var olduğunu bilirdim. Daha önceden tanışık olmadığımız halde adımı bilmeniz beni çok şaşırttı. Konuyu açıklığa kavuşturmanızı istemek hakkım sanırım. "</p><p></p><p>Deniz kızı gülümsedikten sonra şunları söylemiş: " Tabii Gezgin Şehmuz, bu senin hakkın. Gölün altında büyük bir yeraltı şehri var. Dipteki su kanallarından geçilerek yeraltı şehrine inilir. Sokaklar ve evler suyun içinde kurulmuştur. Su kanallarının kapakları özel bir durum yoksa daima kapalıdır. Ender olarak bizden biri göle çıkar. Biz oradan burayı yani dünyadaki insanların yaşayışlarını inceleriz. Daha doğrusu sizi seyrederiz. Konuşmalarınızı duyarız. Sizleri tanırız, biliriz. Yaşantınıza karışmayız. Olaylara müdahale etmeyiz. Bu bir çeşit sihirli aynalar aracılığıyla gerçekleşir. Ben yeraltı şehri kralının kızı Prenses İrona'yım. Gezgin Şehmuz'un göl kıyısına geldiğini görünce durur muyum? Hemen çıkıp geldim. Ne dersin, gelmekle iyi etmedim mi sence? "</p><p></p><p>" İnan bana deniz kızı gelmene çok sevindim. Ayrıca anlattıkların düşünce ufuklarımı genişletti. İnsanlar çoğunlukla günübirlikçidir, günü yaşamaya, günü kurtarmaya bakarlar. Gelecek hırs vermez, geçmiş ders vermez. Düşünceler belli kalıplar içinde sınırlanmıştır. Bu dar kalıplar içindeki düşünceler körelmiştir. İleri gitme şansı yoktur, tersine daima geriye gider. Bu dar kafa zihniyetinden kendini kurtarabilen, düşüncelerini belli kalıpların dışına taşırabilen özgün düşünme yeteneğini elde eder. Özgün düşünme, kişiye özel sadece o kişinin beyinsel fonksiyonlarının ürünü olan bir sistemdir. Bu yeteneğin kazanılabilmesi için, önce okuyup öğrenmek sonra da öğrendiklerini doğru olarak yorumlayıp, öğretebilecek duruma gelmek gerekir. Gezip dolaşmanın, yeni insanlar tanımanın konu üzerindeki önemi inkar edilemez. "</p><p></p><p>" Gezgin Şehmuz, sen bir söz ustasısın, bir filozofsun. Şu anda yeraltı şehrinde konuşmalarımız dinleniyor ve yazıcılar bunları kaleme alıyorlar. Az önce söylediklerin bizlere hayatımız boyunca yol gösterici olacaktır, yolumuzu aydınlatacaktır. Bir önerim olacak, bilmem nasıl karşılarsın? Bu konuşmalar masal havası içinde kitap olarak hazırlansa, torbalara konup buraya getirilse, sen atına yükleyip, bu şehirde ve gideceğin şehirlerde, köylerde halka parasız olarak dağıtır mıydın? Bitince geçerken uğrar, yenilerini alırdın. İnsanlara faydası büyük olurdu bu fikirlerin. "</p><p></p><p>" Prenses İrona, gerçekten asilce bir davranış içindesiniz. Karşılık beklemeden insanlara iyilik yapmak güzel bir duygudur. Önerini kabul ediyorum. "</p><p>Daha sonraki günlerde Prenses İrona'nın getirdiği torbalar dolusu kitabı Nicea'da ( İznik'te ) ve çevre köylerde dağıtan Gezgin Şehmuz mutlu bir şekilde oradan ayrılmış. Yeni şehirler görmek üzere yola düşmüş.</p><p></p><p>SON</p><p></p><p>Yazan: Serdar Yıldırım</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Serdar50, post: 727, member: 290"] GEZGİN ŞEHMUZ İZNİK'TE Gezgin Şehmuz bir gün İznik'e gitmiş. İznik sokaklarında bir süre dolaştıktan sonra göl kıyısına gelmiş. Atını bir ağaca bağlayıp, kıyıdaki büyük taşların bulunduğu yere gidip oturmuş. Aradan yarım saat geçmiş geçmemiş, suyun içinde bir deniz kızı peydah olmuş. Gezgin Şehmuz şaşırmış, şimdi bu deniz kızı da neyin nesi, diye düşünmüş. Deniz kızı: " Selam Gezgin Şehmuz, nasılsın? " deyince Gezgin Şehmuz daha çok şaşırmış. Öyle ya hadi gölden deniz kızı çıktı, bu olabilir gibiymiş ama deniz kızının kendisine adıyla hitap etmesi olacak şey değilmiş. Nereden tanıyormuş ki, bu deniz kızı Gezgin Şehmuz'u? Gezgin Şehmuz kendini toparlayıp şöyle demiş: " Sağ ol güzel deniz kızı. İyiyim de şu anda epey şaşkın durumdayım. Ben deniz kızlarının sadece masallarda var olduğunu bilirdim. Daha önceden tanışık olmadığımız halde adımı bilmeniz beni çok şaşırttı. Konuyu açıklığa kavuşturmanızı istemek hakkım sanırım. " Deniz kızı gülümsedikten sonra şunları söylemiş: " Tabii Gezgin Şehmuz, bu senin hakkın. Gölün altında büyük bir yeraltı şehri var. Dipteki su kanallarından geçilerek yeraltı şehrine inilir. Sokaklar ve evler suyun içinde kurulmuştur. Su kanallarının kapakları özel bir durum yoksa daima kapalıdır. Ender olarak bizden biri göle çıkar. Biz oradan burayı yani dünyadaki insanların yaşayışlarını inceleriz. Daha doğrusu sizi seyrederiz. Konuşmalarınızı duyarız. Sizleri tanırız, biliriz. Yaşantınıza karışmayız. Olaylara müdahale etmeyiz. Bu bir çeşit sihirli aynalar aracılığıyla gerçekleşir. Ben yeraltı şehri kralının kızı Prenses İrona'yım. Gezgin Şehmuz'un göl kıyısına geldiğini görünce durur muyum? Hemen çıkıp geldim. Ne dersin, gelmekle iyi etmedim mi sence? " " İnan bana deniz kızı gelmene çok sevindim. Ayrıca anlattıkların düşünce ufuklarımı genişletti. İnsanlar çoğunlukla günübirlikçidir, günü yaşamaya, günü kurtarmaya bakarlar. Gelecek hırs vermez, geçmiş ders vermez. Düşünceler belli kalıplar içinde sınırlanmıştır. Bu dar kalıplar içindeki düşünceler körelmiştir. İleri gitme şansı yoktur, tersine daima geriye gider. Bu dar kafa zihniyetinden kendini kurtarabilen, düşüncelerini belli kalıpların dışına taşırabilen özgün düşünme yeteneğini elde eder. Özgün düşünme, kişiye özel sadece o kişinin beyinsel fonksiyonlarının ürünü olan bir sistemdir. Bu yeteneğin kazanılabilmesi için, önce okuyup öğrenmek sonra da öğrendiklerini doğru olarak yorumlayıp, öğretebilecek duruma gelmek gerekir. Gezip dolaşmanın, yeni insanlar tanımanın konu üzerindeki önemi inkar edilemez. " " Gezgin Şehmuz, sen bir söz ustasısın, bir filozofsun. Şu anda yeraltı şehrinde konuşmalarımız dinleniyor ve yazıcılar bunları kaleme alıyorlar. Az önce söylediklerin bizlere hayatımız boyunca yol gösterici olacaktır, yolumuzu aydınlatacaktır. Bir önerim olacak, bilmem nasıl karşılarsın? Bu konuşmalar masal havası içinde kitap olarak hazırlansa, torbalara konup buraya getirilse, sen atına yükleyip, bu şehirde ve gideceğin şehirlerde, köylerde halka parasız olarak dağıtır mıydın? Bitince geçerken uğrar, yenilerini alırdın. İnsanlara faydası büyük olurdu bu fikirlerin. " " Prenses İrona, gerçekten asilce bir davranış içindesiniz. Karşılık beklemeden insanlara iyilik yapmak güzel bir duygudur. Önerini kabul ediyorum. " Daha sonraki günlerde Prenses İrona'nın getirdiği torbalar dolusu kitabı Nicea'da ( İznik'te ) ve çevre köylerde dağıtan Gezgin Şehmuz mutlu bir şekilde oradan ayrılmış. Yeni şehirler görmek üzere yola düşmüş. SON Yazan: Serdar Yıldırım [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevap yaz
Forumlar
Diğer
Kitaplar
Hikayeler
Gezgin Şehmuz İznik'te - Serdar Yıldırım
Forum istatistikleri
Aktif Üye
255
Konular
236
Mesajlar
502
Kullanıcılar
742
Son üye
Ruling
Üst
Metin panoya kopyalandı.